Bakan Kacır: Kritik alanlarda yerli üretim kapasitemizi artıracağız

“`html

Finans Zirvesi 2025’te Bakan Kacır’dan Önemli Açıklamalar

Bakan Kacır, Boğaziçi Üniversitesi tarafından düzenlenen “Belirsizlik Çağında Finansal Dönüşüm” konulu Finans Zirvesi 2025’te dikkate değer değerlendirmelerde bulundu. Kacır, dünya genelinde çok katmanlı bir dönüşüm yaşandığını ifade etti.

Ekonomide liberal ticaretin yerini korumacı yaklaşımlara bıraktığına dikkat çeken Kacır, “Üretim ve teknoloji geliştirme alanında stratejik özerklik, ulusal bağımsızlığın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Yerli üretim önceliği ve güvenilir dostlardan sağlanan tedarik anlayışı önem kazandı.” diye belirtti.

Kacır, artan küresel gerilim ve belirsizlik ortamında teknolojinin jeopolitik bir güç aracına dönüşmekte olduğunu vurguladı.

Sanayi alanında istihdamın 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine yükseldiğini ifade eden Kacır, şu ifadeleri kullandı:

“Gelişmiş sanayi altyapımız, esnek üretim yeteneklerimiz ve lojistik avantajlarımız sayesinde küresel piyasada önemli bir rekabet gücü elde ettik. Yıllık ürün ihracatımız 22 yıl önce 36 milyar dolarken, şimdi 265 milyar dolara ulaştı; bu, Cumhuriyet tarihimizin en yüksek ihracat rakamıdır. Türkiye, Çin’den sonra, Orta Avrupa’ya kadar uzanan geniş bir bölgede en çeşitli ürünleri en fazla ülkeye rekabetçi bir şekilde ihraç edebilen bir konumda.”

“AR-GE Yatırımlarımız Milli Gelir İçindeki Payı Gelişmiş Ülkeler Seviyesinde”

Kacır, dünyada uygulanan en etkili AR-GE teşvik sistemlerine sahip olduklarını ve bu sayede teknoloji geliştirme alanında önemli kazançlar elde ettiklerini dile getirdi. 2002 yılındaki orta ve yüksek teknoloji ürün ihracatı 10 milyar dolar iken, bu rakamın geçen yıl 101 milyar dolara yükseldiğini vurguladı.

Kacır, AR-GE ve inovasyon ekosisteminin yüksek teknolojili sektörlerin sanayi üretiminde belirgin şekilde öne çıktığını belirterek, “Yıllık AR-GE harcamalarımız 1,2 milyar dolardan 16 milyar dolara ulaştı; bu harcamaların üçte ikisi özel sektör firmaları tarafından yapılmaktadır. AR-GE’ye yaptığımız yatırımın milli gelir içindeki payı, gelişmiş ülkeler seviyesine erişmiştir.” açıklamasında bulundu.

Kacır, özel sektörde 1600’den fazla AR-GE ve tasarım merkezinde çalışan araştırmacı ve mühendislerin, teknoloji odaklı kalkınma vizyonuna katkı sağladığını söyledi.

Dijital ve Yeşil Dönüşüm Destek Programları’nın uygulamaya koyulduğunu hatırlatan Kacır, ikiz dönüşümün birçok alanda kapsamlı bir değişim gerektirdiğini ifade etti.

“Türkiye’den 68 Kurum, 14 Milyon Avro Fon Elde Etti”

Kacır, yalnızca finansal kaynak sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda teknik uzmanlık ve proje yönetim kapasitesi sunan uluslararası finans kuruluşları ile de işbirlikleri geliştirdiklerini belirterek projeler hakkında bilgi verdi. Dijital Avrupa Programı’na katıldıklarını ve bu sayede sanayiciler ve girişimcilerin Avrupa Komisyonu tarafından açılan çağrılara başvuru yapma fırsatı elde ettiğini dile getirdi. Bugüne kadar Türkiye’den 68 kurum, 14 milyon avroluk fona erişim sağladı.

Kacır, Türkiye Yüzyılı kapsamında sanayi altyapısını yüksek teknolojili üretimle güçlendirecek adımları atacaklarını belirtti. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile AR-GE’den üretime kadar geniş bir destek mekanizması oluşturduklarını kaydetti.

Program çerçevesinde destek alan 160 proje ile stratejik sektörlerde yaklaşık 137 milyar liraya ulaşan önemli yatırımlar gerçekleştirdiklerini ekledi. Geçtiğimiz yıl başlattıkları Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısı’nın sanayicilerden büyük ilgi gördüğünü vurguladı.

“AR-GE ve Yerli Üretim Kapasitemizi Genişleteceğiz”

Kacır, Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programı ile dış ticaret açığını oluşturan 284 ürüne yönelik yatırımları hızlandırdıklarını belirtti. Merkez Bankası’nın tahsis ettiği 300 milyar liralık kaynağın program kapsamında girişimcilerden büyük ilgi gördüğünü söyledi.

Kacır, “Bu program ile toplam yatırım tutarı 1 trilyon 256 milyar lirayı bulan 275 proje başvurusunda bulunmuştur. 58 proje üzerinde yapılan değerlendirmelerde, toplam yatırım tutarı 241 milyar liraya ulaşan 49 proje kredi başvurusuna uygun bulunmuştur.” dedi.

Kacır, HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile ileri teknoloji yatırımlarını hızlandırarak, yatırımcılara cazip koşullarda finansman sunacaklarını kaydetti. Ayrıca, mart ayında duyurulan 9,3 milyar dolarlık 19 yeni yatırımın, 20 binden fazla nitelikli istihdam sağlayacağına dikkat çekti.

Kacır, “Cumhurbaşkanımız, bu yatırımlarla birlikte sanayi ve teknolojide bağımsızlık hedefimizi vurgulayan 2030 Sanayi ve Teknoloji Strateji Belgesi’ni açıkladı. Bu strateji doğrultusunda, önümüzdeki beş yıl içinde yüksek teknoloji ve kritik alanlarda AR-GE ve yerli üretim kapasitemizi artırmayı planlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Kacır, dijital dönüşümü genel hatlarıyla ele alarak, ekonomiyi hızlandıracak desteklerin yanı sıra düşük karbonlu üretimi teşvik edeceklerini söyledi. Küresel değer zincirlerindeki kırılmalara karşı ülke ekonomisinin dayanıklılığını artıracak pazar çeşitliliği yaratacaklarını belirtti.

Kacır, küresel ticaret savaşlarının Türk sanayisine yeni fırsatlar sunabilmesi için yoğun çalışmalar yaptıklarını vurgularken, “Fiyat istikrarını öncelikli hedef olarak belirlediğimiz ekonomik programımız, iç talep üzerinde yavaşlatıcı etkiler yaratıyor. Uzun vadede istikrarı sağlarken, ülkemizde sağlıklı bir büyümeye zemin hazırlayacaktır.” dedi.

Kacır, KOSGEB Kapasite Geliştirme Destek Programı’nın yoğun ilgi gördüğünü belirterek, “İlk başvuru döneminde 877 işletmenin 19,5 milyar liralık yatırım projesine destek verdik. Şu an devam eden ikinci başvuru döneminde KOBİ’lere, 36 aya kadar geri ödemesiz finansman desteği sunuyoruz.” açıklamasında bulundu.

Kacır, Türkiye’nin coğrafi konumu, genç ve dinamik nüfusu, gelişmiş sanayi altyapısı, güçlü üretim kültürü ve artan teknoloji geliştirme potansiyeli ile yükselişini sürdüreceğini belirtti. 2030 yılına kadar 100 bin teknoloji girişiminin büyümesini hedeflediklerini ve mevcut Turcorn’ların değerinin 100 milyar dolara çıkmasını amaçladıklarını ifade etti.

Kacır, girişimcilik ekosistemine uluslararası sermaye çekmek için kamu destekli fon mekanizmalarını yaygınlaştıracaklarını ve yenilikçi çözümleri ekonomik yapıya entegre edeceklerini ekledi.

Bakan Kacır, konuşmasının ardından Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci İnci tarafından hediye takdim edildi.

“`

Related Posts

Brüksel’de 9 Mayıs Avrupa Günü kutlanıyor

Avrupa’da birlik fikrine hayat veren Schuman Bildirisi’nin yıl dönümünü ifade eden Avrupa Günü nedeniyle Brüksel’deki Avrupa Birliği (AB) kurumları kapılarını vatandaşlara açarken, Türkiye’nin AB Daimi Temsilciliği de bir sergi alanı kurdu.

Atalarımızın bilmediği kelimeler, haller sözlüğü

A- Anda kalmak Eskiden kendini işine vermemişler için “eli işte, gözü oynaşta” denirdi. Günümüzde hiç kimse kendini işine vermiyor, herkes hep beraber eldeki cep telefonundaki bilumum sosyal medya mecralarına akıyor. Telefonda konuşurken, WhatsApp’tan mesaj atıyor, mesai saatleri dahilinde telefonu sessiz moda alıp oyun oynuyor, vidyo izliyor, ama dilinden de “anda kalmak” tabirini düşürmüyor. Sokağa çıkıp sorsak “An nedir?” diye, kaç kişi bilebilir acaba. İki kadın markette karşılaştı. Selamlaştılar.

2025 yılında vergi affı var mı? Beyanname Gözetim Programı nedir?

Son bir ayda tarafıma ulaşan soruların önemli çoğunluğa vergi affı ve birçok tüzel kişiliğe gelen vergi uyarı yazıları hakkında olmuştur. Beyanname Gözetim Programı nedir? Hazine ve Maliye Bakanlığınca uygulamaya alınan program uyarınca 2024 yılı Kurumlar Vergisi Beyannamesi verecek yaklaşık 500 bin mükellef üzerinden yapılan risk analizleri neticesinde ortaya çıkan, yaklaşık yüzde 10 civarı mükellefin riskli grup olarak tanımlanması ve bunlara riskleri hakkında uyarı mektubu gönderilmesi işlemidir.

Dolandırıcıları yakalamak için yeni yöntem. Chrome artık Gemini Nano kullanacak

Çağımızın en büyük sorunlarından biri olan internet dolandırıcılığı için yeni önlemler gelmeye devam ediyor. Chrome artık dolandırıcılıkları yakalamak için Gemini Nano’yu kullanacak. Peki Gemini Nano nedir? 

Fed yetkilisinden kritik tarife uyarısı

Fed Guvernörü Michael Barr, tarifelerin yüksek enflasyon ve işsizlik yaratabileceği uyarısında bulundu.

Borsada takas süresi düzenlemesi piyasayı nasıl etkiler?

Marbaş Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Sertaç Ekeke, Borsada takas tarihinin T+1 (işlem gününü takip eden 1. iş günü) olarak revize edilmesi halinde işlem hacimlerinde artışların izlenebileceğini söyledi.