Ahmet Özer’in tutukluluk halinin devamına karar verildi

“`html

İstanbul’da Özer’in Duruşması Gerçekleşti

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada, tutuklu sanık Ahmet Özer mahkeme salonuna getirildi. Duruşmaya, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çeşitli CHP milletvekilleri ve pek çok partili de izleyici olarak katılım gösterdi.

Özer, savunmasında Van’ın Muradiye ilçesinde yer alan Beydağı köyünde dünyaya geldiğini, ardından öğretmenlik mesleğine adım attığını ve sürekli olarak öğrenme arzusuyla yüksek lisans ve doktora yaptığını ifade etti.

Doktora sonrası etnik sosyoloji ve çatışmaların çözümüne dair kapsamlı çalışmalar yürüttüğünü belirten Özer, “Amacım her daim Türkiye’nin barış içinde bir arada yaşamasını sağlamak. Farklı ulusal medya kuruluşlarında da görüşleri sorulan bir akademisyenim. Şimdiye kadar hiçbir suçdan mahkeme önüne çıkmadım. 41 eser yazdım ve ‘Yılın belediye başkanı’ gibi ödüllerim var. Böyle biri terör örgütü üyesi olabilir mi? Bu tür iddialarla karşılaşmak beni son derece incitiyor, zira yıllarımı barışa adamış bir insanım. İnsan hakları ve demokrasi konusunda asla taviz vermedim, hiçbir terör örgütüyle ilişkim olmadı. Hiçbir terör örgütü tarafından irademin teslim alınmasına izin vermem. Eğer Esenyurt Belediye Başkanı olmasaydım burada olmayacaktım. Burada, kayyum atamaları için mevcut durumu sorgulamak için yer alıyorum.” ifadelerini kullandı.

Özer, Esenyurt’ta seçmenlerin büyük desteğini aldığını, uzun yıllar sürecek hizmetleri yalnızca 7 ayda hayata geçirdiğini ve ilçe halkının yüzde 81’inin kendisine yönelik siyasi saldırılara itiraz ettiğini belirtti.

Ekrem İmamoğlu ile olan iş ilişkisinin nedenine değinen Özer, “Hapiste olduğum için üzgünüm, çünkü dışarıda olsaydım barış sürecine önemli katkılarda bulunmuş olurdum. Bu benim uzmanlık alanım. Şu an içerideyim, ama barış üzerine yaptıklarım dışarıda şekilleniyor.” şeklinde konuştu.

Bir toplumun adalet ve hukuk olmadan var olamayacağını vurgulayan Özer, dosyasına lehine olan hiçbir delilin eklenmediğini iddia etti. Gece yarısı evinin basılarak gözaltına alındığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini belirten Özer, “Bana yöneltilen ifadelerde gizli tanıklar yaratıldı.” diye savundu.

4 ayda hazırlanan tek kişilik iddianamenin duruşma gününün 3 ay sonrasına verilmesiyle ilgili eleştirilerde bulunan Özer, 7 aydır hapiste olduğunu ve davanın siyasi bir yönelime sahip olduğunu ileri sürdü.

HTS kayıtlarına dair de görüşlerini paylaşan Özer, “Görüştüğüm kişilere önce ‘Bana GBT’ni ver, sonra görüşelim.’ mi demeliyim? İnsanların yasal süreç geçirip geçirmediğini nereden bilebilirim?” dedi.

AKADEMİK ÇALIŞMALARIM TERÖRÜ REDDEDER NİTELİKTEDİR

Özer, hesap hareketleriyle ilgili gelen iddialara cevaben, adı geçen kişilerden bazılarıyla akraba olduğunu ve bu durumun kötüye kullanıldığını ifade etti.

Özer, “Ben bir bilim insanıyım, bu durumu bir hakaret olarak görürüm. Tüm akademik ve siyasi faaliyetlerim, terör örgütünü reddetme niteliğindedir. 7 aydır tutukluyum ve adaletin bir an önce yerini bulmasını bekliyorum. Geç gelen adalet, adaletsizliktir. Ülkemizde bir barış süreci yürütülüyor, ancak barışa her zaman katkıda bulunan bir akademisyen olarak ben hala tutukluyum. Bu durum, yürütülen sürecin mantığına aykırı. Öncelikle tahliyemi, ardından beraatimi talep ediyorum.” dedi.

DURUŞMADA TANIK VE GİZLİ TANIK DİNLENDİ

Duruşmada tanık olarak dinlenen Hicran Berna Ayverdi, Özer’i akademisyen olarak tanıdığını ve 1998-2000 yılları arasında kendi partisiyle ilgili faaliyetlerde bulunduğunu belirtti. Ayverdi, Özer’in terör örgütleri üzerine seminerler düzenlediğini duyduğunu ve yurt dışında sıkça bulunduğunu ifade etti.

Gizli tanık “Hermes” de Özer’i 1998-2000 yılları arasında tanıdığını, İstanbul’da faaliyetleri dolayısıyla bilgi sahibi olduğunu ve Özer’in bazı durumlarda terör faaliyetleriyle ilgilendiğini öne sürdü.

Ahmet Özer, tanıkların iddialarını reddederek bunların asılsız olduğunu savundu. Sanık avukatları, Özer hakkındaki tüm suçlamaları geri çevirerek tahliye talep ettiler. Cumhuriyet savcısı ise sanığın tutukluluğunun devam etmesini talep etti.

Daha sonra mahkeme heyeti, Özer’in tutukluluk halinin sürdürülmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

İDDİANAME ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, terör örgütünün yaşamını sürdürebilmesi için insan kaynağı ve finansman sağlama ihtiyacı ön plana çıkarılıyor. Örgüt mensuplarına yönelik yapılan operasyonların ve kayyum uygulamalarının, örgütün finansman akışını sekteye uğrattığı ifade ediliyor.

İddianamede, Özer’e yönelik iletişim dinlemesi sonuçlarıyla elde edilen HTS kayıtlarında 23 Kasım 2023 ve 23 Ocak 2024 tarihleri arasında 135 suç unsurunun belirlendiği yer almakta.

Gizli tanığın ifadesinde, Özer’in terör örgütünün üst düzey yöneticileriyle bağlantılı olduğu, onları desteklemek amacıyla maddi yardımlar sağladığı iddia ediliyor. Ayrıca, Özer’in PKK/KCK silahlı terör örgütünün planlarının bir parçası olarak hareket ettiği belirtiliyor. İddianamede Özer’e, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapsi talep ediliyor.

“`

Related Posts

Netanyahu’nun 40 yıllık İran takıntısı! Daha önce iki kez denedi ama… İsrail daha önce hangi ülkelere saldırdı?

İsrail’in İran’ın nükleer programını hedef alan saldırıları devam ediyor. İsrail’in saldırılarında İran’da bulunan nükleer ve askeri tesisler vurulurken, İran’ın komuta kademesinden önemli isimler, bilim insanları ve çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Harekatın arkasındaki kişi olan İsrail Başbakanı Netanyahu’nun 40 yıldır İran’a karşı söylemleri öne çıkıyor. Netanyahu İran’daki rejim karşıtı açıklamalarını birçok kez yinelerken daha önce 2009 ve 2013’te de saldırı emri vermişti. İsrail gizli servisi MOSSAD’da Netanyahu döneminde İran’ın nükleer programına karşı sabotajlar düzenlemişti. İşte Netanyahu’nun 40 yıllı İran takıntısının tarihi….

İranlılar İsrail’i protesto etti

İRAN’ın başkenti Tahran ve diğer kentlerde dün cuma namazı sonrasında İsrail’in saldırılarını ve ABD’yi kınayan protestolar düzenlendi.

Adana’da acı olay: Denize giren 2 kardeşten 1’i boğuldu

Adana’da denize giren 2 kardeşten 1’i boğularak yaşamını yitirdi.

İsrail-İran çatışmaları 8. gününde! Putin: 3. Dünya Savaşı ihtimali artıyor

13 Haziran’da İsrail’in İran’ı hedef alan saldırıların ardından iki arasındaki çatışmalar 8. gününe girdi. Çok sayıda İranlı bilim insanının ve üst düzey komutanın hayatını kaybettiği çatışmalar ile ilgili açıklamalarda bulunan Vladimir Putin, 3 …

Katil İsrail’in Gazze’de sivilleri hedef alması sonucu 41 kişi hayatını kaybetti

İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne saldırılarında aralarında insani yardım bekleyen sivillerin de bulunduğu en az 41 kişi yaşamını yitirdi.

İsrail hedefine medyayı aldı: Gazetecilere “Ulusal güvenlik suçu işliyor” dediler

İsrail ile İran’ın karşılıklı saldırıları 8 gündür devam ediyor. İki ülke günlerdir birbirine füze yağdırırken Orta Doğu çok tehlikeli bir savaşın eşiğine geldi. İsrail bir yandan İran’ın askeri ve nükleer tesislerine saldırırken öte yandan basına …