Dervişoğlu: Meclis’te meşru bir komisyon kurulursa değerlendiririz

“`html

ANKARA – İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle Meclis’te gazetecilerle bir araya geldi. Dervişoğlu, basın mensuplarının gündemdeki konularla ilgili yönelttiği soruları da yanıtladı.

‘MÜTEKABİLİYET KURALI ÖNEMLİDİR’

Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın tehdit ve hakaret içeren paylaşımıyla ilgili olarak Dervişoğlu, “İki taraf arasında kurallar geçerlidir. İki genel başkan arasında geçen konuşmalara bir genel başkan yardımcısı gibi siyasette yeri olmayan birinin müdahale etmesi doğru değildir. Her zaman saygının esas alınması gerektiğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

‘HAKARET VE TEHDİTLER OLAĞANÜSTÜ DÖNEMLERİN SEMBOLÜDÜR’

Dervişoğlu, kendisine yönelik tehdit ve hakaretlerin geçmişte yaşananları hatırlattığını belirterek, “Bazı kişiler, kendilerini suç işlemekten muaf gibi görerek halkın arasına karışıyorlar. Bu tür durumlar genellikle olağanüstü dönemlerin öncesinde veya sırasında ortaya çıkar” dedi. Dervişoğlu, Türkiye’de bazı bireylerin böyle hissetmelerinin, demokrasinin işlevsiz hale geldiğinin ve asayişin kaybolduğunun bir göstergesi olduğunu ifade etti.

HAKARET VE TEHDİTLERE İLİŞKİN ADLİ SORUMLULUK NE OLACAK?

Dervişoğlu, “Bazı şahıslar benim anayasal hakkım olan siyasi faaliyetlerimi engellemeye çalışıyor” diyerek, bu konuda yasal işlem başlatmayacağını açıkladı ve “Ancak, Meclis’te temsil edilen bir siyasi partinin başkanına hakaret edenlerin karşısında Adalet ve İçişleri Bakanları ne yapacak merak ediyorum” dedi.

‘HAKARET EDENLERLE MÜNASEBET KURMAYACAĞIM, BU İŞİN ARKA PLANINI BİLİYORUM’

Dervişoğlu, “Bu tür hakaretlere karşılık vermem gerekmiyor. Bu sözleri o genç kardeşe söyletenlerin kim olduğunu tahmin ediyorum. Özlük haklarından mahrum bırakma amacı taşıyan bir tutumla karşı karşıyayız. Bu bir mafya jargonudur ve muhatabım değiller” diye belirtti.

İYİ PARTİ NEDEN RANDEVU TALEP ETMEDİ?

İmralı heyetinin temasları sırasında, Meclis’te bir komisyon kurulması önerisini hatırlatan Dervişoğlu, “DEM Parti bizden randevu talep etmedi. Bahçeli’nin yönlendirmesiyle ve Erdoğan’ın izniyle İmralı Adası’na giden kişiler, Meclis ile hükümet arasında köprü kurmaya çalışıyorlardı. Ancak bu kişilerin siyasi sorumluluk taşımamaları nedeniyle randevu verilmesi uygun görülmedi. Ayrıca, ‘terörist’ olarak görevden alınmış birinin yeniden aktif hale gelmesine destek vermek istemiyorum” ifadelerini kullandı.

‘MEŞRU BİR KOMİSYON KURULURSA DEĞERLENDİRİRİZ’

Dervişoğlu, komisyon kurulması önerisi ile ilgili olarak, “Kimlerin karar verip böyle bir yapı oluşturacaklarını bilmiyoruz. Eğer meşru bir komisyon kurulursa bu durumu yeniden değerlendirebiliriz. Ancak TBMM’de mevcut olan siyasi şahsiyetlerin bir araya gelip ortak bir hedef doğrultusunda çalışmaları gerektiğine inanıyorum” dedi.

‘ERDOĞAN SÜREÇTEN KENDİNİ UZAKLAŞTIRACAK’

Bahçeli’nin başlattığı süreç hakkında değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu, sürecin neye hizmet ettiğinin belirsiz olduğunu ifade ederek, “Sürecin amacı, muhalefetin tartışmalara girmesi iken, halka oynamak isteyip sürecin sorumluluğunu üstlenmekten kaçınacaklar. Erdoğan, bu durumdan sıyrılmaya çalışacak” şeklinde konuştu.

‘BU BİR OYUN, UMUDUMU KAYBETTİM’

Dervişoğlu, “Cumhuriyetin tehlike altında olduğunu düşünüyorum. Geçmişte yaşananların tekerrür etme riski söz konusu. Bu durumun bir oyun ve senaryoya dayandığını, emperyalist güçlerin etkileriyle şekillendiğine inanıyorum. Bu konuda umudum kalmadı” dedi.

‘HEPSİ BİR BÜTÜN OLARAK HAREKET EDİYORLAR’

Abdullah Öcalan’ın süreçteki rolünün kabul edilemez olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, “Eğer yedi siyasi parti bu süreci destekliyorsa, hepsi bir bütün olarak hareket ediyor demektir. Ancak dikkatli bakıldığında herkes kaygılarını dile getiriyor” dedi.

SİYASİ PARTİLERİN ‘SÜRECE KARŞIYMIŞ GİBİ DURUM SERGİLEME’ ENDİŞESİ

Siyasi partilerin, duruşlarıyla sürece karşıymış gibi bir görüntü vermekten çekindiklerini belirten Dervişoğlu, “Herkes bu süreçte bir taraf olması gerektiğini hissediyor. Ancak biz böyle bir zorunluluk hissetmiyoruz. Türkiye’nin çıkarlarını savunuyoruz” dedi. Umut hakkı konusuna da değinen Dervişoğlu, “Millete umutsuzluğu aşılamak ve İmralı’daki teröriste umut vermek en büyük adaletsizlik olacaktır” açıklamalarında bulundu.

‘TERÖRSÜZ BİR TÜRKİYE VE SİYASET HEDEFİM VAR’

Dervişoğlu, “Bu süreçte hedeflenen ‘Terörsüz Türkiye’ fikrinin sürdürülmesi gerekiyor. Bu duruma inanmıyor ve güvenmiyorum. Böyle bir sürecin daha önce de denenmiş olması beni endişelendiriyor. Elbette, terörsüz bir Türkiye ve siyaset istiyorum” düşüncelerini ifade etti.

‘ARTIKLARI TOPLAMAK AMACIMIZ YOK’

Dervişoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sürece karşı bir blok oluşturma iddialarına yanıt verdi: “Milletimize çağrıda bulundum. Şu anda milli bir mücadele başlatılıyor. Tek bir politik görüş etrafında birleşme çağrısında bulunmuyorum. Kaygıları olan, Türkiye’nin geleceğiyle ilgili endişeleri olan tüm vatandaşları bir araya gelmeye davet ediyorum. Amacım kimsenin artıklarıyla ilgilenmek değil” dedi.

‘HÜKÜMET TERÖRİSTLERLE İŞBİRLİĞİ YAPIYOR’

Dervişoğlu, iktidarın süreçteki tutumunu eleştirdi: “Bu hükümetin, terörizme göz yumarak yol yürüdüğünü düşünüyorum. FETÖ, PKK ve HTŞ ile iş birliği yapmayı sürdürdükleri için, sağlıklı kararlar alacaklarına inanmıyorum. Terörsüz bir Türkiye herkesin hayali, ancak hükümetin bu durumu istismar etmesini kabul edemem” dedi.

‘ZORLU BENİM PARTİMİN SÖZCÜSÜ DEĞİL’

Partisinin eski sözcüsü Kürşad Zorlu’nun istifası hakkında Dervişoğlu, “O kişi benim partimin sözcüsü değildi. Akılcı bir tavırla, arkadaşının siyasi misyonunun kişisel beklentilerine dayandığını düşünmediğimi söylemek isterim” ifadelerini kullandı.

‘İSTİFALARIM BENİM SÖYLEMLERİM NEDENİYLE DEĞİL’

Dervişoğlu, partiden ayrılanların durumuna dair, “Siyaset gidenlerin değil, kalanların iradesidir. Şu anki haliyle ben memnunum. İstifa edenlerin benim söylemlerim nedeniyle ayrıldığını düşünmüyorum. Mücadelemizi her koşulda sürdüreceğiz” dedi.

AKŞENER HAKKINDAKİ İDDİALAR

İYİ Parti’nin kurucu lideri Meral Akşener’in Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunabileceğine dair söylentilere yanıt veren Dervişoğlu, “Eğer böyle bir iddia varsa bunun ispatı gerekir. Benim bilgi sahibi olmadan değerlendirme yapmam mümkün değil” dedi.

‘ANAYASA’DA KIRMIZI ÇİZGİLERİ KORUYACAĞIZ’

Dervişoğlu, olası bir Anayasa değişikliği hakkında, “Eğer Türkiye üniter yapıdan sapmayacaksa, kırmızı çizgilerini korumak zorundadır. Biz de o kırmızı çizgiler etrafında mücadele edeceğiz” dedi.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir